Boyun Ağrıları
- Mehmet Oğuzcan Şahin
- 11 Oca 2022
- 3 dakikada okunur
Boyun ağrısı çok yaygın görülen bir sağlık sorununu oluşturmakta ve her cins ve yaşta insanda görülebilmektedir. Boyun ağrıları bel ağrılarına göre daha az görülmekle birlikte, boyun ağrısı toplumun üçte birinde görülmektedir. Büyük çoğunluğu hafif şiddette ve kısa sürede kendiliğinden iyileşmektedir. Nadiren çok ağrılı, hatta özürlülüğe neden olacak kadar ağır da olabilir.
Boyun ağrıları, başın arka kısmı, omuz çevresi, kol ve göğüs ön kısmına da yayılabilir. Boyun ağrısıyla birlikte kolda ve elde uyuşma, baş dönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı görülebilir.
Boyun ağrısı görülme oranı yaşla birlikte artmaktadır. Günlük yaşamdaki gerilimler ve iş stresi boyun ağrısını arttırır. Boyun ağrısı ile hastanın yaptığı iş arasında ilişki olduğu saptanmıştır. Ağrı işte çalışanlarda ağrı daha fazladır. Uzun süre sabit pozisyonda kalarak çalışma (masa başında çalışanlar, montaj işçileri, müzisyenler) da boyun ağrısını arttırmaktadır.
Akut boyun ağrılarının çoğunda özel bir neden bulunamaz, ancak %95’inde mekanik nedenler hakimdir.
Boyun ağrısı nedenleri;
1-Kemik yapılara bağlı
Doğumsal: Tortikolis, Klippel-Feil sendromu
Travmatik: Kırıklar, kayma, fıtıklar
Kireçlenmeler, kanal darlığı
Romatizmal: Ankilozan spondilit, romatoid artrit, polimiyozit, polimiyalji romatika
Tümörler
Enfeksiyonlar
2-Yumuşak dokulara bağlı
Postür bozuklukları
Fibromiyalji ve miyofasiyal ağrı sendromu
Sinir ve damar problemleri
3-Yansıyan ağrılar
4-Endokrinolojik ve metabolik
Osteoporoz
Paratitoid hastalığı
Paget hastalığı
4-Psikolojik
Boyun ağrıları süreye göre nasıl sınıflandırılır?
1-Akut: 1 aydan az sürer.
2-Subakut: 1-3 ay arası sürer.
3-Kronik: 3 aydan uzun sürer.
Boyun ağrılarında Öykü
Boyun ağrısında öykü en az fizik muayene kadar önemlidir. Özenli ve kronolojik bir öykü alınmalı ve ağrı ayrıntılı bir şekilde sorgulanmalıdır. Ayrıca geçirdiği travmalar (fiziksel ve psikolojik) ve operasyonları, alışkanlıklarını, aile öyküsünü, hastanın sosyal durumunu, işini hobilerini içermelidir.
Mekanik boyun ağrısı, fiziksel aktiviteyle artar, uzanıp istirahat etmekle ve sıcakla azalır, sabah tutukluğu olsa bile kısa sürelidir. Romatizmal ağrılar ise dinlenme süresi uzadıkça artar, hafif fiziksel aktivite ile hafifler ve 1 saatten daha uzun bir sabah tutukluğu ile birliktedir. Kanser ağrıları sinsi başlar, gece artar, kalkıp hareket etmekle hafiflese bile ilaç tedavisiyle azalmaz.
Hekim tarafından fizik muayene yapılır. Fizik muayenesi sırasında hastanın duruşu ve boynu incelenir, yumuşak dokular kontrol edilir, hastanın boynunu ne kadar hareket ettirebildiği değerlendirilir. Ayrıca özel uyarıcı manevralar ve sinir basısına ait belirtiler varsa nörolojik değerlendirme yapılır.
Boyun ağrısında tanısal yöntemler nelerdir?
Boyun ağrısı nedenini saptama olasılığı 20-50’li yaşlarda %20’yi, tüm yaşlarda ise %12-15’i geçmemektedir. Bu nedenle olguların çoğunda ilk değerlendirme sırasında yardımcı inceleme yöntemlerine gereksinim duyulmaz.
Enfeksiyonlar, romatizmal problemler, kanserler, kemiğin yaygın hastalıklarında mutlaka laboratuar incelemeler yapılmalıdır.
EMG ve sinir iletim çalışmaları
Boyun ağrılı olgularda en çok sinir kökü basısı olasılığında yapılır. Hangi sinir köküne baskının olduğu ve ciddiyetini göstermekle birlikte kas ve sinir sistemini tutan hastalıklarının ayırımını yapar.
Görüntüleme yöntemleri
Boyun ağrılı hastalarda radyografi, BT, MR, EMG veya kemik sintigrafisi gibi daha ileri tanısal incelemelerinin hiçbirinin, öykü ve fizik muayenenin yerini tutamayacağı ve tedavinin bu inceleme sonuçlarına göre değil hastaların şikayetlerine göre planlanması gerektiğini unutmamak gerekir.
Hangi durumlarda görüntüleme incelemeleri yapılmalıdır?
İleri yaş
Yeni geçirilmiş travma
Uzamış kortizon kullanımı
Kanser varlığı
Enfeksiyon varlığı
Ateş olması
6 ay içinde %10 kilo kaybı
İnatçı ağrı varlığı
Nörolojik belirtilerin olması
Boyun ağrılarında tedavi ilkeleri nelerdir?
Tedavide ilk olarak hastayı rahatlatmak amacıyla ağrı-spazm-ağrı kısır döngüsünü kırmak için ağrıyı gidermek ve spazmı azaltmak, tekrarlamayı önlemeye yönelik tedbirleri almak ve biyomekaniği düzeltmek şeklinde bir yol izlenir. Tedavide kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:
Yatak istirahatı ve boyunluk
Hasta öncelikle ağrısının olası nedenleri hakkında bilgilendirilmeli ve hastalığı konusunda eğitilmelidir. Akut ağrılarda 2-3, radiküler ağrıda ise 7 gün istirahatın yeterli olduğu ve 1 haftadan daha uzun süreli istirahatın eklemlerde hareket azlığına, yumuşak doku kısalmalarına ve kas kuvvetinde ve kardiyovasküler kondisyonda azalmaya yol açtığı saptanmıştır. Bu nedenle akut boyun ağrılarında yatak istirahatının yerine aktivite düzenlemeleri yapılmalıdır.
Boyunluk kullanımı travmaya bağlı olmayan akut boyun ağrılarında kısa süreli kullanılmalı ve 1.5 ayı aşmamalıdır. Uzun süreli kullanımlarda boyun kaslarında kuvvet ve hacim kaybı oluşabileceğinden mutlaka egzersizler yapılmalıdır.
İlaç Tedavisi
İlaç tedavisinin amaçları nelerdir?
Ağrıyı azaltmak
Fiziksel fonksiyonu ve hareketi artırmak
Ağrı ve diğer şikayetlerden dolayı bozulan uyku düzenini yeniden sağlamak
Ağrı ve rahatsızlık nedeniyle bozulan sosyal yaşamı düzeltmek
Ağrı ve fiziksel yetersizlik nedeniyle oluşan iş kayıplarını önlemek
Ağrıya bağlı gelişen anksiyete, gerginlik ve depresyonla mücadele etme
Boyun ağrılarında hastanın durumuna ve hastaya göre ağrı kesici ilaçlar, kas gevşeticiler, antidepresanlar, kortikosteroidler, antiepileptikler kullanılabilir.
Fizik Tedavi uygulamaları
Tedavide en önemli yeri kaplayan fizik tedavi seansları ve egzersiz programları, şikayetleri azalttıkları ve güvenle uygulanabildikleri için uzun yılardan beri kullanılmaktadır.
Fizik tedavide sıcak uygulama, TENS veya interferans gibi ağrıyı azaltmaya yönelik akımlar, ultrason, lazer, hilterapi, traksiyon, kupa tedavisi, masaj, bantlama, kuru iğneleme, tetik nokta enjeksiyonları, mobilizasyon ve manipülasyon uygulamaları yapılabilir.
Egzersizler
Boyun ağrılarında egzersizin temel amaçları nelerdir?
Boyun ve omuz hareketlerinin ağrısız ve tam hareket açıklığının sağlanması
Kasların tam kuvvet, dayanıklılık ve dengesinin sağlanması
Fiziksel işlev kaybına engel olunması
Tekrarlardan korunma
Fiziksel uyumu sağlama
Kronik boyun ağrılı hastaların daha üretken bir yaşama dönüşünü kolaylaştırma ve hayat kalitesini artırma
Akut dönemde egzersizler, ağrıyı azaltmayı ve zarar görmüş olan yapıları daha fazla hasarlanmadan korumaya yöneliktir. Subakut dönemde, hasara uğramış ve destekleyici yapıların fonksiyonlarını yeniden kazandırmayı amaçlar. Kronik fazda ise, iyileşmedeki psikolojik problemleri ve fiziksel işlev azalmasını ortadan kaldırmayı amaçlar.
Boyun ağrılarında eklem hareket açıklığı, germe, kuvvetlendirme, postür, koordinasyon ve aerobik kondisyon egzersizleri faydalıdır.
Kaplıca tedavisi ile ağrı eşiğinde ve kas spazmında azalma ve yaşam kalitesinde artma sağlanmaktadır.

Comments